((( PİR HÜNKAR BEKTAŞ VELİ GERÇEĞİ )))

((( PİR HÜNKAR BEKTAŞ VELİ GERÇEĞİ )))



“Bilindiği gibi Alevilerin çeşitli akımları izleyen birkaç, hatta bir çok dernekleri var. Bunlar :

1) Kemalist idealini koruyan ve eski Bektaşilerin manevi çocukları olan “Hacı Bektaş
Dernekleri”,
2) Devlete yakın olan ve Aleviliği Sünniliğe bağlamak isteyen “Cem Dernekleri”
3) Eski zaman Kızılbaşların yoluna sadık kalan, Pir Sultan’a hayran olan “Pir Sultan
Dernekleri” *
* İrene Melikoff


Hacı Bektaş Veli üzerine oynanmayan oyun kalmadı. Eğer bir grubu, inancı, felsefeyi, topluluğu istediğiniz kalıplara sokamıyorsanız yapacağınız iş onun önder ve ileri gelenleriyle oynamaktır ve kendi gerçeğinizi yaratmaktır. Bektaş Veli’nin, Pir Sultanın, Abdal Musa’nın, Geyikli Baba, Abdal Murad, Baba İlyas, Hasan Sabbah, Dede Garkın ve Baba İshak’ın eserleri, geldikleri yerler, doğum ve hakka yürüyüş tarihleri ne yaptıkları hakkında kesin bilgilere ulaşabiliyor musunuz? Ki bu Pir’ler en meşhurlarımız. En bilinen ve yola katkıları çok iyi bilinen ve Cemlerimizde kutsanan Pirler. Bektaşiliği kurumsallaştıran ve sistematik hale getiren Pir Balım Sultan’ın bile Sırp olduğunu söyleyen makaleler okudum ve bu iftirayı atan Profları bizzat kendim duydum. Bir topluluğun önderlerinin eserlerini yok eder ve onlar adına eser yazar ve hikaye uydurursanız gelecek nesilleri AAAA bak pirimiz bile Namaz kılmış der Camiye girersiniz.

Hacı Bektaş-ı Veli 1207 yılında Horasan’ın Nişabur kentinde doğmuştur ve 1271 yılında Sulucakarahöyükte Hakka yürümüştür. Bunu destekleyen kanıtlar şunlardır:

1) Hacı Bektaş Veli, 1273 tarihinde öldüğü kesin olan Mevlana Celalettin-i Rumi ile çağdaştır. Bu çağdaşlığı, Mevlevi kaynakları ortaya koymaktadır.
Bu iki ulu kişinin arasında güçlü bir bağlantı olduğunu, tarih göstermektedir.
2) Hacı Bektaş Veli, 1263–1264 tarihlerinde Anadolu'dan Kırım'a geçen Alevilerin başında bulunan Sarı Saltuk'un da mürşididir (Öğretmenidir). Hacı Bektaş'ın, 1282'den sonra ölen Saru Saltuk'dan daha büyük veya onunla yaşdaş olması normal sayılmalıdır.
3)Hacı Bektaş; Taptuk Emre'nin; Taptuk Emre de Yunus Emre'nin mürşididir. Bugün, Yunus Emre'nin 1320 yılı civarında Hakka yürüdüğünü (öldüğünü) biliyoruz. Yunus Emre'nin manevi gıdasını veren de Hacı Bektaş'tır. Öyleyse, Büyük Pir'in, Yunus Emre'den önce Hakka yürüdüğünü söylemek yanlış olmaz.
4) Vilayetname'de, Hacı Bektaş'a karşı çıkan ve onun duvarı yürüttüğünü görünce teslim olan Seyyit Mahmud-ı Hayrani de 1267–1268 tarihlerinde ölmüştür. Cacaoğlu Nureddin de yine bu yüzyılda yaşamış olup Hacı Bektaş Veli'nin manevi büyüklüğünü anlatan Vilayetname’de adı geçen önemli kişilerden birisidir.
5) 1275 ile 1343 yılları arasında yaşayan Ebülfarac Vasıti'nin Tiryakül Muhabbin adlı eserinde de adı geçen Hacı Bektaş'ın, 1343'ten önce ölmüş ve oldukça şöhret kazanmış olduğu anlaşılıyor.
6) John Kingsley Birge, Bektaşilik Tarihi, s. 45.te naklettiği bir başka bilgi de 1295 tarihli bir vakfiyede yer alıyor. Orada da Hacı Bektaş Veli'den merhum diye söz edilmektedir.

Şimdi gelelim İzzettin Doğan’ın Cem Vakfının, ve Hacı Bektaş İlçesi Belediyesinin iddialarına.

Cem Vakfı’nın resmi internet sitesinde Hünkârın doğum tarihleri şöyle:
Hacı Bektaş 1281 yılında doğmuş ve 1337 yılında hakka yürümüş.

H. Bektaş Belediye Başkanlığın Dergaha astığı tabelalarda:
Hacı Bektaş 1248 yılında doğmuş 1337 yılında hakka yürümüş.
Yunus Emre ise 1240 yılında doğmuş 1320 yılında hakka yürümüş.

Babaî isyanına katılmadı diyebilmek için çarpıtmışlarda çarpıtmışlar. Çünkü Alevî Erenlerin Anadoludaki ilk özgürlük savaşı olan 1240 tarihli Babaî İsyanını inkar ve yok sayma çabalamaları için istediği yılda doğurmuşlar, Osmanlıyı gördü, o kurdu bakın bu sizin devletiniz diyebilmek, 1363 te kurulan Yeniçeriye pir yapabilmek için ellerinden gelse yakında 1337 doğdu diyecekler utanmadan. Hacı Bektaş Velinin Yeniçerilerin Piri sayılması Osmanlının siyasi bir kurnazlığından başka bir şey değildir. Mevlana 17 Aralık 1273te ölmüştür. Cem Derneklerine soruyorum Hünkar Mevlanayı hiç görmedi mi? Taptuk’u, Sarı Saltuk’u da görmedi. O sadece Osmanlıyı gördü değil mi? Tabi haklısınız. Pir Hünkar Yunustan 41 yaş küçük ve Yunus 60 yaşındayken Pir Hünkar 19 yaşında onun ve taptuk emrenin mürşidiydi. Bu ne çelişki? Anlıyorum İslamcısınız, Osmanlıcısınız, Devletçisiniz ve gerçek aleviliği değil; devlet aleviliğini oluşturmaya çalışıyorsunuz ama biraz ölçülü atın.
Baba İlyas'ın torununun oğlu Elvan Çelebi (Ölümü:1359) tarafından yazılan ve Baba İlyas'ın söylencelere dayalı yaşam öyküsünün anlatıldığı Menâkıbu'l-Kudsiyye fî Menâsıbı'l-Ünsiyye'de, Hacı Bektaş Veli, Baba İlyas'ın halifeleri arasında sayılmaktadır.

EFLÂKÎ'NİN (1318)-(1353) yılları arasında yazdığı, Menâkıbu'l-Ârîfin adlı kitabı da, Hacı Bektaş Veli'nin, Rum beldesinde ayaklanmaya sebep olan Baba Resûl'ün halîfe-i has'ı (gözde müridi) olduğunu ifade ederek, bu bilgiyi doğrulamaktadır. Eflâki, Hacı Bektaş Veli'nin " ârif ve yakîn'e " ermiş olduğunu, FAKAT İSLAM'IN KURALLARINA UYMADIĞINI BELİRTMEKTEDİR. Eflâkî, Hacı Bektaş adını üç yerde kullanmakta ve büyük atası Baba İlyas'ın altmış halifesi arasında saymaktadır.. Baba İlyas'ın altmış halifesi arasında, Osman Gazi'nin kayınpederi Şeyh Ede Bâlî'nin de olduğunu, Eflâkî'den öğrenmekteyiz.
Herşey ortada Hacı Bektaş’tan 50-100 sene sonra yaşamış kimselerin eserleri ortada. Ama ne zaman ki osmanlı kıyama başladı işte o zaman kendi Aleviliğini oluşturmaya yezidin kılık ve fikir değiştirmiş halleriyle birlikte başladı. Cem Vakfına soruyorum? Kaç ALEVÎden TEBERRA aldığınızı ve Alevi-İslam gibi zorlama tanımlarla kaç pirin kemiklerini sızlattığınızı biliyor musunuz?
Ayrıca bu vakıf vb. Hünkarın, yüksek Sünni-Nakşi-İslam şahsiyeti olan Hoca Ahmet Yesevî’den el aldığını, ondan eğitim aldığını ve Anadoluya öyle geldiğini anlatmaktadır. Yani bu kadar olmaz. Ahmet Yesevî 1166-1167 yılında ölmüştür. O öldüğünde Pir’in doğmasına daha 40 yıl var. İnsaf. Birinin 40 yıl sonra doğmasıda yetmez. Onun eğitim alabilmesi veya mürid olabilmesi için en en en azından 15 yaşında olması gerikir. Buda 55-60 yıllık bir fark demektir. Baktılar ki bu pek tutmayacak, Aleviler bu numarayı yemeyecek bu kez canım bu manevi bir müridliktir demeye başladılar. Çünkü Lokman Perende’den el aldı. Sorarlar: Lokman Perende öldüğünde Bektaş Veli 7-10 yaşlarındadır. 7 yaşındaki bir çocuğun mürid olması ne kadar gerçekçidir? Üstelik benim baz aldığım tarih 1207. Cem vakfı 1281 diyor. Ozaman Yesevi öldüğünde, Hünkarla-Yesevi arasında 115 yıl gibi bir fark çıkar. 15 yaşıda hesaplarsak 130 yıl… İddianın saçmalığı ortada…
Bu iddialar 1826 yılında Yeniçeri Ocağı kapatılınca, Bektaş Veli dergâhının başına atanan Nakşîbendî Şeyhler tarafından propaganda edilmiştir. Ve Aleviliği, Alevi görünüşlü olan ama olmayan kişiler eliyle nakşibendilik içinde eritme çabalarıdır.
Daha önce de belirttim bu Nakşibendi Şeyhlerinin yaptığı ilk iş Güvenç Abdal ve diğer Pirlerin kitabelerine zarar vermek ve 1834 yılında Dergaha Cami yapmak oldu. 600 sene neden cami yoktu soralım. Pir Evi girişindeki asıl kitabe yerinden sökülmüştür. Bunu Balım Sultan, Kalender Çelebi, yada Hüseyin Fevzi yapmadı her halde. 1834te Cami yapan kitabeyide söker. Çünkü gizlemesi gereken şeyler vardır.

Üstelik Kayıp kıta Mu’ya ait Lotus çiçeği, 8 köşeli Mu imparatorluk armaları,dergahın bahçesinde ki mezar taşında Mu kraliyet armaları, evrenin dört kuvvetini simgeleyen armalar, 8 köşeli Mu İmparatorluk armalarıyla süslü bağlılık mührü, Güvenç Abdalın sandukasının üzerindeki metal Mu İmparatorluk arması, bir çok mezar taşında yeralan Evren,evreni yöneten dört kuvvet, kutsal lotus çiçeği ve Mu’nun 8 köşeli yıldızının iç içe işlendiği armalar, üçler çeşmesinin üzerindeki kozmik Mu diyagramı, Balım sultan türbesindeki mavi zemin üzerine stilize edilmiş dört kuvvet, gezegenler, gökadaları, güneş sistemleri, yıldız kümelerine ne denir. ÜSTELİK KOPERNİKTEN YÜZYILLAR ÖNCE…………….
Mustafa Kemal’in şimdi ismini hatırlayamadığım bir araştırmacıyı Meksika ve başka yerlere yollayıp MU (Güneş) İmparatorluğu’nu araştırması konusunda yönlendirdiğini düşünürsek bazı ilgi ve bağlantıların ortaya çıkacağı açık. Mustafa Kemal’in Kayıp kıta Mu, ve James Churchward’la ne ilgisi var ve neyi merak etti? Dünyaya dağılmış Türkleri mi? Yoksa Alevî olduğu için fırsatını bulup, gücünü kullanarak bir şeyleri mi öğrenmek istiyordu? Yada Kurtuluş Savaşından önce Alevîlerin desteğini almak için gittiği Hacı Bektaş Veli Dergahında birkaç gece kalınca sembol, arma, simgeleri görünce iyice merakı mı arttı? Bilimiyorum ama bir gerçek var ki: Güneş İmparatorluğu ile ilgili bir bağlantımız ve yakınlığımız var ALEVÎ olarak……………….. Ben hiçbir camide mu armaları görmedim.. yada İslam evliyalarının, şehylerinin türbelerinde gökadaları, yıldız sistemlerinin kabartmalarını görmedim. Tabi Bismillah… yazılarından başka:::::::::::::::::::::::::::::

Bunca kanıttan sonra elbet önemli bir kanıt daha vardır.bir nevi kitabımız olan ALEVÎ NEFESLERİ… Hangisinde Lokman Perende ve Ahmet Yesevî ismini görürsünüz? Yunus Taptuku över, Kaygusuz Abdal, Abdal Musayı över, Abdal Musa Bektaş Veliyi över çünkü mürşidlerini överler, onları yad ederler. Hünkarın (tövbe) öğretmeni sayılan lokman ve yeseviye neden bir-iki uydurulmuş nefes dışında övgü yoktur? Ki on binlerce nefes içinde Bektaş veli ve diğer gerçek Alevî erenlerin ismine rastlanırken bunların adı neden geçmez… EEEe bende bir Nakşi-Sünniyi ve ben doğmadan 40 yıl önce ölmüş bir topluluğun Evliyasını övmezdim? Çünkü ben Hakkım, Aleviyim, Anadolu, Horasan, Mezopotamyayım, Orta Asya’yım tanıdın mı?

Ben……… varya hani İslam kültürünün erişemediği Bektaşî Dergahlarının Talibi. Tanıdın mı? Kiminde Kürtçe, Kiminde Türkçe ibadet edilen, ama nefeslerinde ortak olan anadilimiz Türkçe ile varolan dergahlar… Tanıdın mı? Ben Anadoluyum, Arap yarımadası değil,,, Alevîyim. Duam, şiirimde, kelimem de Anadilimde…


Enel Hakk

Gerçeğe Hû ( O )