Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


ANA SAYFAYA GiTMEK iÇiN TiKLa..





 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 İBRAHİM KAYPAKKAYA

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
BASKAN
Admin



Mesaj Sayısı : 19
Kayıt tarihi : 20/06/08

İBRAHİM KAYPAKKAYA Empty
MesajKonu: İBRAHİM KAYPAKKAYA   İBRAHİM KAYPAKKAYA Icon_minitimeSalı Haz. 24, 2008 3:49 pm

TKP/M-L VE TİKKO
KURUCUSU VE ÖNDERİ
İBRAHiM KAYPAKKAYA
1949 - 18 MAYIS 1973 DİYARBAKIR

1949 yılında Çorum'da doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra ,
1949 yılında Çorum'da doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra Hasanoğlan Öğretmen Okulu'na girdi. Burayı bitirdikten sonra istanbul Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'na başladı. Aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi-Fizik Bölümü öğrencisi olan Kaypakkaya, sol düşüncelerle burada tanıştı. Mart 1968'de Çapa Fikir Kulübü'nün kurucuları arasında yer aldı. Çapa Fikir Kulübü'nün başkanı olan Kaypakkaya, 6. Filo'ya karşı bildiri yayınladığı gerekçesiyle Kasım 1968'de okuldan atıldı.
FKF ve TİP içinde ortaya çıkan ayrışmada MDD kesiminde yer aldı. İşçi-Köylü gazetesinin istanbul'daki bürosunda çalışan Kaypakkaya, Aydınlık ve Türk Solu dergilerine yazılar yazdı. Aydınlık içinde meydana gelen ayrışmada D. Perinçek'in başını çektiği PDA saflarında yer aldı. 1972 yılına kadar PDA (TİİKP) saflarında çalıştı ve DABK üyesi olarak görev yaptı. Bu tarihte PDA oportünistleriyle yolları ayrıldı. D. Perinçek ve çevresinin revizyonist ve oportünist olduklarını söyleyen Kaypakkaya, ayrılık sonrasında TKP/ML-TİKKO'yu kurdu.
TKP/ML faaliyetlerinin yoğunlaştırıldığı Dersim bölgesinde mücadele ederken, 24 Ocak 1973'de Vartinik mezrasında oligarşinin resmi zor güçleri tarafından sarıldı. Çatışma sırasında Ali Haydar Yıldız şehit düşerken, Kaypakkaya yaralı olarak çatışma alanından uzaklaştı. Ancak beş gün sonra kendisinin kaldığı köydeki bir öğretmenin ihbarıyla yakalandı. Dört ay süren işkencelerde hiçbir şeyi kabul etmedi ve bu işkenceler sonucu 18 Mayıs 1973'de yaşamını yitirdi.
Onun işkencedeki kararlı tutumu tüm devrimciler için bir örnek olmuştur
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
BASKAN
Admin



Mesaj Sayısı : 19
Kayıt tarihi : 20/06/08

İBRAHİM KAYPAKKAYA Empty
MesajKonu: kaypakkaya...   İBRAHİM KAYPAKKAYA Icon_minitimeSalı Haz. 24, 2008 5:02 pm

İBRAHİM KAYPAKKAYA



Türkiye Komünist Partisi-Marksist Leninist(TKP-ML) ve Türkiye İsçi Koylu Kurtuluş Ordusu(TIKKO)'nun kurucusu İbrahim Kaypakkaya 1949'da Çorum'da doğdu. İlkokulu Karamahmut, Ortakışla ve Alacaköy'de okudu. 1961'de Hasanoğlan Öğretmen Okulu'nun sınavını kazandı ve öğrenimini burada sürdürdü. Devrimci düşünceyle Hasanoglan Öğretmen Okulu'nda tanıştı., Doğu Perinçek ve arkadaşlarının başını çektiği Proleter Devrimci Aydınlık(PDA) çevresiyle birlikte davrandı. 1969 ve 1970'te yoğunlaşan kitlesel eylemlerin büyük bir bölümünde yer aldı. Silivri Değirmenköy'deki toprak işgalini desteklediği için gözaltına alindi. O yıllarda meydana gelen Demir Dokum, Petrix, Sungurlar, Gislaved gibi isçi eylemlerini de destekleyen Kaypakkaya gözaltına alindi.Kaypakkaya, 29 Ocak 1973'de kaldığı köyde bir öğretmenin ihbarı üzerine ele geçirildi. Yaralı olmasına rağmen yürütüldü. Buradan ayakları donmuş olduğu halde Diyarbakır'a getirildi ve hastaneye yatırıldı. Ayaklarının kesilmesine izin vermemesine karsın yemeğine ilaç konularak donmuş olan ayakları kesildi. İyileştikten sonra günlerce şiddetli işkenceye maruz kalan Kaypakkaya, sorgusunda kendisini ve örgütünü bağlayacak hiçbir ifade vermedi. 16 Mayıs 1973'te götürüldüğü sorgudan iki gün sonra Diyarbakır'a gelen babasına intihar ettiği söylendi ve parçalanmış cesedi teslim edildi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
BASKAN
Admin



Mesaj Sayısı : 19
Kayıt tarihi : 20/06/08

İBRAHİM KAYPAKKAYA Empty
MesajKonu: kaypakkaya...   İBRAHİM KAYPAKKAYA Icon_minitimeSalı Haz. 24, 2008 5:06 pm

1— İbrahim KAYPAKKAYA sosyalist bilincin işçi sınıfı hareketi içinde kendiliğinden gelişemeyeceğini; dışardan taşınmak zorunda olduğunu hiçbir yanlış anlamaya meydan vermeyecek berraklıkta savunmuştur.

Kendiliğindenciliğe karşı bu tavır, bir Komünist Partisinin gerekliliğinin doğru bir biçimde savunulabilmesi için ilk ön şarttır.

(Bkz. "İşçi-Köylü Hareketleri ve Proleter Devrimci Politika"; Mayıs 1970'de PDA'da yayınlandı, Bolşevik Partizan 13/3'te yeniden basıldı, Bu Özel Sayı'da yeniden basıyoruz. Bkz. sf. 139)

(Bkz. "Şafak Revizyonistleri Ekonomizmin Aşamalı Bilinçlendirme Teorisini Savunuyor"; Genel Eleştiri'de… İ. KAYPAKKAYA, Seçme Yazılar, s. 354-357, Ocak Yayınları).

Bu sorunla bağıntılı olarak: İbrahim KAYPAKKAYA doğru olarak yayın organını öncelikle ideolojik-siyasi eğitimin aracı olarak görmektedir. (Seçme Yazılar, s. 5)

Kitle gazetesinden çok ideolojik-politik aylık yayın organına ihtiyaç olduğunu tespit etmiştir.. (Seçme Yazılar, s. 305)

2— Leninist partinin yapısı ile ilgili olarak İbrahim KAYPAKKAYA esasta doğru görüşler savunmuştur.

İbrahim KAYPAKKAYA Marksist-Leninist bir partinin merkezinde bulunması gereken, mesleği devrimcilik olan devrimci çekirdek üzerinde ısrarla durmuştur. Profesyonellik-amatörlük konusunda Şafak revizyonistlerine karşı yürüttüğü polemik onun bu sorunda esasta doğru bir pozisyonda durduğunun belgesidir.

O "Marksist-Leninist temeller üzerine kurulmuş sağlam bir çekirdek"ten söz ediyor. (Seçme Yazılar, s. 278)

"Gelişme vaad eden işçilerin profesyonel faaliyet içine çekilmesinden" söz ediyor. (age. s. 279)

(Ayrıca bkz. "Şafak Revizyonistleri Kadro Politikasında da Sağ Bir Çizgi İzliyor", s. 357-358)

Örgütlenme konusunda Parti merkez alınmak şartı ile Parti önderliğinde örgütlenmelerin gerekliliğini savunmuştur.

(Köyler için: bkz. Seçme Yazılar, s. 333; Şehirler için: bkz. Partizan S.4'deki şema)

3— Demokratik merkeziyetçilik konusunda da İbrahim KAYPAKKAYA esasta doğru görüşler savunmuştur.

O Parti içinde görüş ayrılıkları üzerine serbestçe tartışılmasını savunmuş; görüş ayrılıklarını kadrolardan gizleyen revizyonistleri mahkum etmiştir.

Disiplin adına görüş ayrılıklarının gizlenmesine karşı çıkmıştır. (Bkz. Seçme Yazılar, s. 262)

"Saflarda canlı bir tartışma ortamı yaratılması" gerektiğini savunmuştur. (age. s. 6)

Bu noktada eksikliği, görüş ayrılıklarının devrimci kamuoyuna duyurulması konusunu çözmemiş olmasıdır.

4— Leninist partinin özelikleri bağıntısında:

l İbrahim KAYPAKKAYA birçok yerde partinin "Marksist-Leninist temeller üzerinde" yükselmesi gerektiğini belirtmiştir. Kadroların "derin bir teorik anlayışa sahip olması gerektiği"ni belirtmiştir. (age. s.5)

Kendisi, çok kısa bir süre içinde (1970-1972 dönemini kapsayan iki yıl); bazı temel konularda, mesela Milli Meselede olduğu gibi, Marksizm-Leninizmin ilkelerini savunup bunları Türkiye devriminin sorunları ile birleştiren önemli teorik ürünler vermiştir.

Bu teorik yazıların değeri, bunların yazıldığı süre (2 yıl), ortam (sürekli devrimci pratik içinde olma; bir dizi eserin tanınmaması vb.) ve İbrahim KAYPAKKAYA'nın bunları yazdığında 20 yaş civarında olduğu vs. bilindiğinde daha iyi anlaşılır.

Bu noktada İbrahim KAYPAKKAYA Marksist-Leninist teorinin parti için gerekliliğini söylemesine rağmen, onun teorik sorunların içinde bulunulan andaki önemini kavramadığı olgudur. O Mao Zedung Düşüncesini Marksizm-Leninizmin yeni bir aşaması olarak değerlendirmekte; Mao Zedung Düşüncesinin bir dizi sapmasını görmemektedir. Modern revizyonizme karşı mücadeleyi esasta uluslararası plânda çözülmüş bir sorun olarak görmektedir. Teorik çalışmanın görevi olarak Marksizm-Leninizm-Mao Zedung Düşüncesi'nin kavranması, ve Türkiye somutu ile kaynaştırılmasını görmektedir. Bu iş de esasta kendisi tarafından çözüldüğüne göre, yapılması gereken şey, bu çizginin kadrolarca kavranması ve uygulanması olmaktadır. Onun teori/pratik ilişkisinde sürekli devrimci pratiğin önemini vurgulamasının temeli bu yanlış düşüncelerdir.

l Partinin işçi sınıfının partisi olduğu doğru tezini İbrahim KAYPAKKAYA Şafak revizyonistlerine karşı polemik içinde parlak bir şekilde savunmaktadır.

(Bkz. "Bilimsel Olarak Doğru Olması ve Proletaryanın Siyasi Bilinçlenmesine Katkıda Bulunması İçin Partimizin Adı Ne Olmalıdır?", Seçme Yazılar, s. 35-37)

Ancak o bu savunduğu görüşün tabii sonucu olması gereken uygulamayı; henüz işin başlangıcında olunan bir dönemde hemen hemen bütün gücün işçi sınıfı içinde, öncelikle büyük sanayi işçileri içinde çalışmaya yoğunlaştırılması şeklinde bir uygulamayı savunmamaktadır.

1971/1972'de "önder kadroların önemli bir bölümünü kırlık bölgelere" gönderme önerisi bütünü ile yanlış; uygulanması halinde işçi sınıfının devrimde önderliğini ideolojik önderlik derekesine düşüren bir öneridir. (age. s. 277)

Onun bu hatasının temeli; kendine temel aldığı Mao Zedung Düşüncesidir.

l İbrahim KAYPAKKAYA, partinin örgütlü bir müfreze olduğu düşüncesini savunmuş; pratikte de uygulamaya çabalamıştır. Aydınlık'tan ayrılan en ileri kişilerden bir merkez (Koordinasyon Komitesi) oluşturulması; bunun önderliğinde Parti Hücreleri oluşturulmaya girişilmesi; Demokratik Merkeziyetçiliğin savunulması bunun belgeleridir.

l Parti dışında sınıf örgütleri konusunda İbrahim KAYPAKKAYA özellikle 1970'deki "İşçi-Köylü Hareketleri ve Proleter Devrimci Politika" başlıklı yazısında sendikalar içinde çalışma vb. konularda doğru görüşler savunmuştur.

Daha sonra şehirlerde ve işçi sınıfı içindeki çalışmayı ikincil gören anlayışa paralel olarak bu konuya gereken önemi vermemiştir.

l Proletarya iktidarının aleti olarak parti sorununu İbrahim KAYPAKKAYA yazılarında tartışmamaktadır. Ancak İbrahim KAYPAKKAYA'nın eleştirdiği TİİKP Program Taslağı'nda bu sorun vardır. İbrahim KAYPAKKAYA eleştiri getirmediğine göre, onun da bu görüşleri savunduğu varsayılmalıdır.

l Hiziplerin birliği ile bağdaşmayan irade birliği olarak parti noktasında, İbrahim KAYPAKKAYA kör disiplini değil, bilinçli disiplini savunmakta, Marksist-Leninist pozisyonda durmaktadır. Uygulaması da doğrudur. Onun "Hizipçi ve Bölücü Olan Kimdir?" başlıklı polemiği bu konuda Marksizm-Leninizmin parlak bir savunusudur. (Bkz. Seçme Yazılar, s. 313-320)

l Parti kendini oportünist unsurlardan arıtarak güçlenir öğretisini İbrahim KAYPAKKAYA doğru olarak savunmuş ve uygulamıştır.

O, belirleyici olanın yanlış görüşlere, sapmalara karşı mücadele olduğunu ortaya koymuştur. (Bkz. Tasfiyecilere Karşı Tavır; Seçme Yazılar, s. 305-307)

Yanlış görüşlerin savunucularının süreç içinde bu görüşlerinde ısrar etmeleri halinde bunlardan ayrılmak gerektiğini savunmuştur. (aynı yerde)

Örgütsel ayrılık ve tedbirlerden önce yeterli bir mücadele verilmesi gerektiğini; yani ideolojik mücedelenin önceliğini savunmuştur. (Bkz. Seçme Yazılar, s. 309, s. 317)

Bu bağıntıda İbrahim KAYPAKKAYA'nın savunduğu, Komünist bir hareketin her zaman doğru bir çizgi izleyeceği; hataların hiç ağır basmayacağı ve vahim olmayacağı şeklindeki görüşler (age. s 347) bu mutlaklıkta yanlış olan görüşlerdir.

5— İbrahim KAYPAKKAYA Leninizmin 'yeni tipte bir partinin inşası devrim öncesinde iki aşamadan geçmelidir' şeklindeki evrensel geçerliliği olan tezini savunmamıştır.

Bu İbrahim KAYPAKKAYA'nın parti konusunda en önemli hatasıdır. Bu hata, sonuçları itibarı ile vahim bir sapma niteliğindedir.

İbrahim KAYPAKKAYA Marksist-Leninist temel olarak savunduğu "Marksizm-Leninizm-Mao Zedung Düşüncesi"ndeki sapmaları ve önemli sorunları görmemesine; teorik sorunları esasta çözülmüş sorunlar olarak görmesine uygun olarak; Türkiye şartlarına şabloncu bir biçimde aktardığı Halk Savaşı askeri stratejisine bağlı olarak, yeterli bir devrimci çekirdeği; ve doğru bir çizgiyi var saymış ve esas görev olarak parti inşasını tespit edecek yerde; "önder kadroların önemli bir kısmını kuvvetli kitle temeli olan, kendine yeterli beslenme kaynaklarına ve askeri harekata elverişli araziye sahip köylük bölgelere seferber etme", "silahlı mücadeleyi başlatma"yı tespit etmiştir. (Sırasıyla s. 343; s. 345)

Partinin inşasını "üç-beş önemli bölgede başlatılacak" "silahlı mücadele"nin işi olarak görmüştür. (Seçme Yazılar, s. 27)

Bu noktada İbrahim KAYPAKKAYA'nın görüşleri Marksizm-Leninizmden açıkça sapma içindedir.

***

İbrahim KAYPAKKAYA'nın Marksist-Leninist parti inşası konusundaki bu sapması doğrudan onun Mao Zedung Düşüncesini Marksizm-Leninizmin üst aşaması olarak savunması ile bağıntılı olan bir sapmadır. İbrahim KAYPAKKAYA'nın yaşadığı dönemde modern revizyonizmin karşı-devrimle uzlaşıcı sağ görüşleri ve pratiğine tepki olarak gelişen, devrimci bir öze sahip olan "sol" komünizmin Türkiye'deki yansımasıdır.

İbrahim KAYPAKKAYA'nın bu sapmayı savunduğu dönemde uluslararası plânda Marksizm-Leninizm adına savunulan çizgi Mao Zedung Düşüncesi çizgisidir. O dönemde Marksist-Leninist pozisyonlardan Mao Zedung Düşüncesi'nin eleştirisi yoktur.

İbrahim KAYPAKKAYA'nın genel değerlendirilmesinde; ve İbrahim KAYPAKKAYA'nın kurduğu TKP/ML'nin genel değerlendirilmesinde bu gerçekler gözönüne alınmak zorundadır.

Bu gerçekler gözönüne alındığında, şu tespit edilmek zorundadır.

İbrahim KAYPAKKAYA Marksist-Leninist parti öğretisi konusunda: partinin gerekliliği; partinin yapısı; partinin işleyiş kuralları; Leninist partinin özellikleri konusunda esasta doğru Marksist-Leninist görüşler savunmuştur.

İbrahim KAYPAKKAYA, parti inşasının devrim öncesinde iki aşamadan geçeceği öğretisini savunmamış, uygulamamış, bu noktada Marksizm-Leninizmden sapmıştır. Onun bu sapması o günkü dönemde Dünya Marksist-Leninist Hareketinin genel sapmasının Türkiye somutunda yansımasıdır.

İbrahim KAYPAKKAYA'nın kurduğu TKP/ML, ülkemizde Marksist-Leninist bir partinin yeniden kurulması ve inşası yönünde atılan önemli bir ileri adımdır. Onun kurduğu TKP/ML bütün sapmalarına ve hatalarına rağmen, Marksist-Leninist bir partiye yönelmeyi temsil etmektedir, bu anlamda Marksist-Leninist bir partidir.


--------------------
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
By FiRTiNa

By FiRTiNa


Mesaj Sayısı : 21
Kayıt tarihi : 22/06/08
Nerden : Her Yerden

İBRAHİM KAYPAKKAYA Empty
MesajKonu: Geri: İBRAHİM KAYPAKKAYA   İBRAHİM KAYPAKKAYA Icon_minitimeSalı Haz. 24, 2008 10:23 pm

Paylaşimin İçin Tesekkürler Baskanim
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İBRAHİM KAYPAKKAYA
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Tarihde İz Bırakanlar :: Biografiler-
Buraya geçin: