Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


ANA SAYFAYA GiTMEK iÇiN TiKLa..





 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 HAKK MUHAMMED ALİ BİRDİR VE SIRDIR

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
aydo_62




Mesaj Sayısı : 73
Kayıt tarihi : 22/06/08
Yaş : 34

HAKK MUHAMMED ALİ BİRDİR VE SIRDIR Empty
MesajKonu: HAKK MUHAMMED ALİ BİRDİR VE SIRDIR   HAKK MUHAMMED ALİ BİRDİR VE SIRDIR Icon_minitimePaz Tem. 06, 2008 12:24 am

HAKK MUHAMMED ALİ BİRDİR VE SIRDIR

ZAHİRDE SIR; BATINDA ÂYANDIR


Pir Anadır hak meydanın baş tacı
İbrikçi, meydancı, süpürgeci bacı
Gözcü, kapıcı, meydan Güruh-u Naci
Naciye’den SIR geldim nurdayım erenler
Pir Nizar Daylemî


Pir Sultanım bu bir sırdır
Ayda nurdur günde nurdur
Hakk Muhammed Ali birdir
Üçü sırdır bir NUR içinde
Pir Sultan Abdal




<<<Balım Sultan 12 imam anlayışını başından beri olmasına rağmen yola kazandırır. Bu onun yaptığı yeniliklerin başındadır.12 imam törenleri, 12 çerağ, 12 post, babalık, şarap, HAKK-MUHAMMED-ALİ üçlemesi, 4 kapıdaki şeriat ve tarikat kapılarının kaldırılması TA-Rİ-KA-TA gi-rer >>> (*)
(*) Baki Öz, HB Velinin yaşadığı tarihsel ortam


Şimdi Bektaş Veli, Yunus Emre, Kızıldeli Sultan, Abdal Musa, Kaygusuz Abdal, Seyit Nesimî, Güvenç Abdal, Bedreddin, Hacım Sultan, Barak Baba gibi gibi Balım Sultandan önce yaşamış Alevî pirlerine bakın 12 imam ile ilgili kaç tane şiiri vardır.. 2-3… Amma Balım sultandan 15-20 sene sonra yaşamış olan, Pir Sultan, Kul Himmet, Kul Hüseyin, Virani, Yemini gibi pirlere bakın doludur neden? Çünkü tarikata yeni kural olarak girmiş bir inancın yayılması gerekiyordu. Bu inançlar internet olmadığı, matbaa olmadığı için, TV kanalları olmadığı için şiirlerle yayılır, duyurulurdu… OK…Hele Hakk Muhammed Ali üçlemesi? Yorum sizin hür fikirli Alevîler…


HAŞİM KUTLU KİMDİR:
Çocukluğu ve gençliğinin önemli bir bölümünde, Hünkâr Bektaş-ı Veli Dergâhında bir hizmetli olarak yaşadı. Orada yani dergâhta doğdu ve orada büyüdü. Hem bir PİR hem de bir Dergâh hizmetlisi olan babası KURBAN BABA dâhil olmak üzere coğrafyamızın her yöresinden; geceleri yol alarak, gündüzleri SAKLANARAK, dergâha gelen yüzlerce Dede, PİR ve Âşık gördü, dinledi ve hizmetlerinde bulundu. Babası Kurban Baba 5 ciltlik Alevî-Bektaşi şiirleri antolojisine girmiştir.

Hakk-Muhammed-Ali üçlemesinin 1500 yıllarında Piri Sani Balım Sultanın eliyle Alevîliğe girdiğini söylemiştim. İslamcı Alevîlerin tek dayanağı olan bu üçlemenin Baba-Oğul-Kutsal Ruh bağıntısını da yazmıştım. Haşim Kutlu bakın ne diyor:

NOT: Pembe ve parantez içi yazılar bana aittir. Diğerleri yani siyah, kırmızı, mavi ve yeşil yazılar yazara aittir.

>>>Hakk-Muhammed-Ali üçlemesine benzer, Müslümanlığın hiçbir yerinde ve hiçbir biçimde herhangi bir betimleme olmadığı halde, kimileri, sırf İslam’ın Peygamberinin ve en büyüklerinin adı geçiyor diye, Alevîliği Müslümanlık ediyor, o da yetmez: ÖZ MÜSLÜMAN ediyor. Söz bununla kalsa, bütün aşağılanan horlanan yapılarda olduğu gibi, Alevî cephesinden Müslüman’a karşı bir tarihsel suçlamanın da konusu ediliyor bu. “Efendim siz Muhammed’in yolunu saptırdınız. Kuran’ı değiştirdiniz. Bizim söylediklerimiz Kuran’ın söyledikleridir ama siz onları çıkardınız. Bizim yolumuz öz Müslümanlıktır. Çünkü bizim yolumuz Hakk Muhammed Ali yoludur” deniliyor.
İşte bu sebeplerden dolayı, bu başlık altında söyleyeceklerimize özellikle Baba-Oğul-Kutsal Ruh üçlemesini anıştırdığı için Hıristiyanlığın bu konuya yaklaşımını buraya aktararak başlayacağız.

KENDİSİNİ MÜSLÜMANLIĞIN ÖZEL BİR YORUMU YA DA ONUN BİR BÖLÜĞÜ OLARAK ALGILAYAN VE GİDEREK BU DÜŞÜNCEYE ADAPTE OLMUŞ BİR ALEVÎ’DE AÇIKTIR Kİ KIZILBAŞ DAMAR TÜKENMİŞTİR.
Alevînin zaman zaman dillendirdiği Allah-Muhammed-Ali üçlemesi BU GİBİLER için özdeki anlamını yitirmiş, niçin ifade edildiği belli olmayan bir tekerleme mahiyetindedir… Bu ifadeyi ve anlayışı gerçek Aleviliktir diye sunduğu Kızılbaş-Aleviliği de aşağılamaya kalktığı zaman söyleyeceklerimiz mutlaka olacaktır, olmalıdır da.
Kızılbaş Alevî filozofyasında, yaratılış bakımından “ teklikte çokluk, çoklukta teklik” diye bir anlayış ve kavrayış düzeyi bulunmaktadır. Bu belirleme de Hakk hem doğan hem de doğuran bir sıfatla anlam alanına çıkmıştır. Doğan ve doğuran bir bütündür. Bütünün kendinde olan doğma ve doğurma yasasına uygun olarak kendisini gerçekleştirmesi için, kendindeki üç kuvvet (uknum-teslis-üçleme) rol oynar. Bu kuvvetler: ERİL DİŞİL VE RUH kuvvetleridir. Bu kuvvetlerin birleşmesi; kendinde düşünce, kendinde söz ve kendinde iş iradesiyle mümkün olur. Birleşmeyi bu irade gerçekleştirir ve “kendini bilme iradesi” DOĞUŞ alanına çıkar. Kendinde var olan düşünce-söz ve iş iradesi tek iradedir. Üç kuvvet yani eril, dişil ve ruh bu irade içindedir. Ve “BİR”dir. Burada bir olan, noktayı vahittir ve “ANA”dır. Doğuş yapan anadır. ÇOKLUK KENDİNİ BU DOĞUŞLA gerçekleştirmiştir.
… Aslında bu konu başlı başına Kızılbaş-Alevî felsefesin konusu olduğu kadar genel felsefenin de konusudur.
Sadece dünyamızla ilgili olarak değil cümle âlemde gerçekleşenler, bu üç kuvvetin etkisiyle oluşmuşlardır. (DİKKAT) BU ÜÇ KUVVET ERİL-DİŞİL-CAN’DIR. BURADA CAN DEDİĞİMİZE DİLERSENİZ, TİN YA DA RUH YA DA ENERJİ DE DİYEBİLİRİZ.
Kızılbaş Aleviliğin ZAHİR(DIŞ-GÖRÜNÜŞTE) erkânında dillendirilen HAKK-MUHAMMED-ALİ üçleği, işte tek olan varlığın bu üç kuvvetine işaret içindir. (DİKKAT) ama bu üçleme açıktır ki bizim Kızılbaş-Aleviliğe ilişkin vermiş olduğumuz ÜÇLEMEYE UYGUN DEĞİLDİR. (HAYDAAA DEMEYİN BEKLEYİN).Çünkü bu üçlemede DİŞİL OLAN UNSUR YOKTUR VE TÜMÜYLE ERİLDİR.
((((Yani Ali Erkektir Dişi Olması Gerekirken Değildir neden? Yazar zahir erkânda yani dışsal olarak dillendirilen Hakk Muhammed Ali üçleği diyor. Burada ki sır Aleviliğin Batıni bir öğreti olduğu halde, neden üçlemeyi zahiri bir tanım olarak kullanıldığının çelişkisi sonunda aslında dişinin (kadının-ananın) eksikliği zahirlik nedeniyle çelişkiye düşmüştür-ü vurguluyor. Yani Hakk-Muhammed- Ali üçlemesinde Alinin dişi olması gerekir ama değil ne diyon yaa demeyin aşağıyı okuyun sır geliyor ve İslamcıların son kalesi olan Hakk-Muhammed-Ali üçlemesi ÇÖKÜYOR))))
Yazar devam ediyor:
Çünkü bu üçlemede DİŞİL OLAN UNSUR YOKTUR VE TÜMÜYLE ERİLDİR. Bunun böyle olması, sanki bir çelişkiymiş gibi görünebilir ama öyle değildir. ÇEPEÇEVRE ERKEK HÜKÜMRAN BİR ANLAYIŞLA KUŞATILMIŞ YASAKLI BİR İNANÇ OLMAK KİMİ TEDBİRLERİ ZORUNLU KILAR.
(DİKKAT) HAKK-MUHAMMED-ALİ ÜÇLEMESİ BATIN ERKÂNINDAFATIMA’DA BİR EDİLİR. (Fatma Alinin eşidir ve böylece Ali örtüsü altında dişil unsur tamamlanmış olur. Zahir yani dışsal-görünüşte değil Aleviliğin özü olan batında dişil tamamlanmış olur. Daha bitmedi yazar devam ediyor. )
Ali sadece bir anlamdır. NE HERHANGİ BİR ŞAHISLA NE DE ŞAHSİYETLE İLGİLİ DEĞİLDİR. BATINEN BU KAVRAM, FATIMATÜN ZEHRA ŞEKLİNİ ALIR.
(((yani HAKK-MUHAMMED-FATMA anlamına geliyor ve dişil tamamlanıyor çelişki ortadan kalkıyor ve asıl sır şimdi yazar devam ediyor.))) (((SIKI DURUN)))
Bu üçleme “ HAKK-NACİ-NACİYE” olarak karşınıza çıkar.<<< (1)
(1) HAŞİM KUTLU, KIZILBAŞ ALEVÎLİKTE YOL ERKAN MEYDAN, YURT KİTAP YAYIN

Yani HAKK-ŞİT-NACİYE… Bazıları zahirde Allah Muhammed Ali derken aslında batında Ali ve Muhammedi ağızlarına almıyorlarmış. Kendilerini 73. millet kabul eden Aleviler aslında bu üçlemeyle Âdem ve Havvadan değil; Şit (Naci) ile Naciyeden geldiklerini yazarın erkek egemen anlayışın yasakladığı Aleviliğin zorunlu tedbiri diye açıkladığı gibi sır içinde Müslüman olmadıklarını zaten haykırmışlar…
MÜKEMMEL! MÜKEMMEL! MÜKEMMEL!

Alevilik, ilk insan kırklar meclisinde, kırkların kararıyla, kırklardan birinin zaten dünyada var olan insansı bir varlığa özünü katmasıyla yaratıldı der ve bu temsili insanı da ŞİT PEYGAMBER yani NACİ olarak kabul eder.
Hakk-Naci ve Naciyenin birliğinden insan doğar ve bu da üçün “BİR” olduğunu ifade eder: VEEE yaratılış değil doğuş Aleviliğin inancı olur yani Alevîyi yeryüzünün tanrısı yapan SÜDUR (oluşum-türüm-doğuş) öğretisine çıkar.
Bazıları Güruh-u Naci’yi ehlibeyt kabul ediyor. Aslında neymiş? Güruh-u Naci Naci’den yani Şit’den gelen Kızılbaşların KENDİLERİYMİŞ… İslamcılara duyurulur… Allah-Muhammed-Ali değil HAKK-NACİ-NACİYE…

Pir Nizar Daylemî’ye kulak verin:

Pir Anadır hak meydanın baş tacı
İbrikçi, meydancı, süpürgeci bacı
Gözcü, kapıcı, meydan Güruh-u Naci
Naciye’den SIR geldim nurdayım erenler
Nizar Daylemî


4 Kapıdan 40 makama geçmeyen
İşleğini 72den 73e seçmeyen
İster Seyid-i Saadet Evlad-ı Resul
İster İsm-i Şah talibiyim desin ne fayda
FEDAÎ

4 kapıdan geçen PİR söylüyor işte: kapılardan geçmeden, 73 ü seçmeden ister peygamber evladıyım de, ister Ali talibi, hayranıyım de fayda et-mez diyor. EEE amaç da bu zaten. Ali ve benzerleriyle bizi ortak değerler etrafında tutup sonra yola alıp gözümüzü açıyorlar işte… Mükemmel bir yol.
Ali olmasaydı nasıl asimile olmayacaktık… Sadece bu simgeler altında bile bir fikir ve değerler ortaklığı altında tarikata girmeden durabildik asimile olmadık...

Bir Cem Ayini sırasında Pir Nizar Daylemî hakkında Haşim Kutlu yaşadığı, tanık olduğu bir hikâyeyi anlatıyor KULAK VER KIZILBAŞ ALEVÎ EVLADI:

YOL DİLİYLE: ENEL HAKK
ERENLERİN YOLUNDA AŞK İLE: YA PİR!

*****Âşık pençesini göğsüne götürdü, baş kesip meydana âşık-ı niyazda bulundu. Eğildi sağ tarafındaki post üzerinde erkân tutmuş Pir ile görüştü. Pir Nizarî “aşk ile erenler” dedi aşığa “Nefesin tutulsun!...” Âşık iç geçirdi. Pir ile tekrar görüştü ama bu kez, biraz serin görüştü! Pir Nizarî, âşıkta ki ikiliği hemen sezdi ama ona hiç belli etmeden meydana doğruldu. Âşık Pir nefesinden memnun kalmamıştı.
“Biz” dedi, Pir Nizarî kendinden emin, >Naciye çocuklarıyız bildiniz mi erenler? Babamız Naci’dir. Bu nedenle şeriatte bize GÜRUH-U NACİ derler amma Marifet Kapısında erenler öyle söylemez. Marifet Kapısında biz ANA NACİYE çocukları olarak anılırız. Marifet Kapısı “ölmeden ölmek” kapısıdır. O kapıda künyemiz ANA NACİYE ile anılır. Hakikat yolculuğuna Naciye çocukları olarak çıkarız.<……
GERÇEĞE HÜ!!! DEDİK ERENLER. ÜÇLER BEŞLER YEDİLER DEDİK ERENLER KİMDİR ÜÇLER? ÜÇLER: HAKK-MUHAMMED-ALİ’DİR. ÜÇÜ BİRDİR VE HAKK’TIR. HAKK BUNLARDAN İSBAT OLUNMUŞTUR. BUNUNDA İSBATI FADİMETÜN ZEHRADIR. HAKKI KENDİLERİNDE GÖRÜP BİRBİRİLERİNE SECDE NİYAZ OLMUŞLARDIR. BURADA, EVVELA İKRAR İLE İMAN KAPISI VARDIR. İKRAR VE İMAN KAPISI, FADİME KAPISIDIR. BU KAPI PİR, REHBER, MÜRŞİT KAPISIDIR. BUNLARIN YEDİ GÜNDE BİR SORGU SUALLLERİ, PİR DİVANINDA VE FADİME MEYDANINDA İBADETLERİ VARDIR. İKİLİKTE KALANLARIN BİR BÖLÜMÜ İBADETLERİNİ KİLİSELERDE YAPAN PAPAZ VE RUHANİLERDİR. İKİLİKTE KALANLARIN BİR BÖLÜMÜ DE, CAMİLERDE HOCALARIN ARKASINDA, GÜNDE BEŞ VAKİT NAMAZ KILANLARDIR.*****
(***** Haşim Kutlu)


Haşim Kutlu Pir Nizar Daylemî’nin sözlerini aktarıyor. İkilikte olanları ve Pirden duyduğuyla marifet Kapısı sırrını açıklıyor.


Aleviliğin Pir Hünkâr Bektaş Veli ile başlamadığı bazılarının gözüne girsin. Bektaş Veliden önce Dede Garkın’ın, Mansur’un olduğu hatırlansın diye… Ve Hallac-ı Mansur’un Baba ve Dedesinin ve Ebu Müslim’in babasının Müslüman değil Zerdüşt olduğu bilinsin!
YUH ALEVİLİK İSLAMDIR DİYENE, YUH CAMİYE GİDEN ALEVİYE, YUH KÖRE, YUH YOBAZA, YUH NADANA, ZAHİDE, YUH OLSUN PİR SULTAN NAMAZ KILIYORDU DİYEN YEZİDE, YUH BİZE SAPKINLAR DİYENE YUH YUH YUH!!! Ya Alevîlik İslam olmasın diye idam sehpasında kendini asan Pir Sultan’ın yolu ya da yezitlik, körlük, ihanet yolu?


Yol diliyle: E.N.E.L H.A.K.K

Gerçeğin demine Hü!


Kul Seyyid - - - - Pir Sultan Sinemil

Not: Yukarıda Fadime Kapısı, İkrar ve İman kapısı terimlerinde geçen KAPI kadının Rahmi’dir. Çünkü Alevîler bu kapıdan doğar, yaratılmazlar. Varlık deryasına çıkarlar. Bunun için 4 kapıdan geçen Başköylü Seyyid Hasan Efendi’nin Varlığın Doğuşu ve Hakkın Emri Rızası adlı eserlerine bakabilirsiniz. Ve lütfen Alevî kelimesinde ki “i” harfini şapkalı “ î ” olarak biliniz ve öyle yazmaya gayret edin… Müzik çalarınızda nefes dinlerken Allah Muhammed Ali teslisini duyarsanız 73 ve Naci ile Naciye dendiğini İslam halifelerinin adı altında zahirsel olarak sır ama batın olarak öz anlatıldığını bilin ve Neo Alevîlikte Bunun sökülüp atılacağından, yerine batın yani içsel, özde olarak Hakk-Naci-Naciye getirileceğinden umutlu ve emin olun SAYGILAR…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
HAKK MUHAMMED ALİ BİRDİR VE SIRDIR
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Genel Konular :: Serbest Kürsü-
Buraya geçin: